Matematik ve makinelere duyduğu sevgi ve ilgiyi mühendisliğe dönüştüren Osman Faruk Oruçoğlu, ülke güvenliği için sahada aktif ve yoğun olarak kullanılan yapay zeka algoritma ve sistemlerinin kesintisiz, yüksek başarım ve performansla çalışmasına katkı veriyor.
Anadolu Ajansının (AA), 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla hazırladığı ” Türkiye’yi geleceğe hazırlayan genç mühendisler” temalı dosya haberin beşinci bölümü yapay zekayı kullanarak güvenlik çözümleri sunan teknoloji şirketi TURK AI’de (TURK Yapay Zeka) Sistem Mühendisi olarak görev yapan 27 yaşındaki Osman Faruk Oruçoğlu’na ayrıldı.
Oruçoğlu, yapay zeka algoritma ve sistemlerinin 7/24 yüksek başarım ve performansla çalışmasını sağlıyor. Bu sistemler savunma sanayisi ile kamu güvenliğinde sahada aktif ve yoğun olarak kullanılıyor.
Matematik- Bilgisayar Bilimleri Bölümü’nden 2021’de mezun olduğunu belirten Oruçoğlu, mezuniyet öncesiyle birlikte yaklaşık 7 yıldır sektörde DevOps/Sistem Mühendisliği alanına giren çalışmalar yaptığını söyledi. Oruçoğlu, “İşin daha çok sunucular tarafında ya da arkadaşlarımızın yazılımlarını paket yapıp canlıya çıkma, onları denetleme ve tam zamanlı çalıştığından emin olma kısmında çalışıyorum.” dedi.
Mühendisliği küçüklükten beri sahip olduğu merak dolayısıyla tercih ettiğini dile getiren Oruçoğlu, “Matematikle aram iyiydi. Her zaman makineler ve ilişkilerle uğraşmayı seviyordum. Ondan mühendisliği tercih ettim. Savunma sanayisine de daha çok dışarıdan bakıldığında görüldüğü gibi bir şey mi, içine girdiğimizde nasıl bir dünya var diye aslında merakla girdim. Günün sonunda memnun oldum. Seçtiğime de pişman değilim diyebiliriz.” diye konuştu.
Sistem mühendisliğini yazılımdan ayıran özelliklerden birisinin işe daha çok hakim olmayı gerektirmesi olduğunu vurgulayan Oruçoğlu, bu nedenle biraz daha yorucu, 7/24 mesai gerektirdiğini aktardı. Oruçoğlu, ama bu işten keyif aldığını, böyle canlı ortamlarla etkileşim haline geçmeyi sevdiği için bu yönde tercihte bulunduğunu kaydetti.
Savunma sanayisinin kilit noktalarında sorumluluk üstlendiğini anlatan Oruçoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
“4 yıldır TURK Yapay Zeka ile birlikte çalışıyorum, şirketin sahip olduğu geniş kapsamlı projeler neticesinde aslında Türkiye’nin en çok kullanılan savunma sanayisi projelerinden birkaç tanesinde görev almaktayım sistem mühendisi ve geliştiricisi olarak ve bunların yönetimini sağlıyorum.
Biz canlı ortamların ayakta kalmasını ve ölçeklendirilebilir olmasını sağlıyoruz. Bu alanda da günden güne teknoloji gelişiyor. 1990 ya da 2000 yılında yapılan bir projenin canlıya çıkması sunucu kaynağı yönünden ciddi bir efor gerektirirken şu anda çok küçük paketler halinde herhangi bir sunucuyla çalışabilecek şekilde ayarlayabiliyoruz. Sunucu maliyetinde veya projenin tam zamanlı çalışmasında bu alan bize kolaylık sağlıyor. Kullandığımız teknolojiler ve yaptığımız mühendislik neticesinde arkadaşlarımızın yazmış olduğu yazılım paketleri 3 sunucuya ihtiyaç duyarken bunu 1 sunucuya indirgeyebiliyoruz ve bu ciddi bir maliyet kazancı. Bütün bir ekosistemi normal şartlarda, sadece yazılımcı arkadaşların direkt kendi lokal makinelerinde çalıştırdıkları gibi çalıştırmak istesek, atıyorum 21 makineye ihtiyacımız varken, yaptığım çalışma ve ölçeklendirmeyle bunu 3 makineye indirgeyebiliyorum. Bu anlamda da ülkemizde ciddi bir kazanç sağladığımıza inanıyorum.”
“Hedefim daha iyisi, ülkemizi daha güzele götürmek”
Osman Faruk Oruçoğlu, ülkeye faydalı olmanın en büyük hedefleri arasında yer aldığını söyledi. Oruçoğlu, “Çalıştığım projelerde de onu görüyorum, hissedebiliyorum. Bundan sonraki hedefim daha iyiye götürmek, daha güzel projelerle beraber ülkemizi güzel bir noktaya çıkarabilmek. Kendim hedeflerime ulaşıyorum, bu da zaten beraberinde geliyor.” dedi.
Mühendisliğe ilgi duyanlara, mühendis adaylarına önerilerde bulunan Oruçoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Önceliklerinin sevdikleri iş olması gerektiğine ve yaptıkları işi sevmeleri gerektiğine inanıyorum. Ben üniversite yıllarımda bu işe başladım. Üniversite birde başladım. Yaklaşık 7 senelik bir geçmişim var. İlk 3-4 sene hiçbir iş yerinde çalışmadım. Tamamen kendi ortamımda çalıştım. Bazen projeler geliyordu onlara dahil oldum. Günün sonunda işimizi sevdiğimiz için bu noktaya gelebiliyoruz. Önceliklerin biraz maddiyattan uzaklaşması daha önemli olabilir ve dediğim gibi gerçekten yaptıkları işi sevmeleri gerekiyor. Yaptıkları işi sevmedikleri noktada 2-3 ay içinde sektör değiştirenleri de görüyoruz.”
Oruçoğlu, savunma sanayisi için yurt dışında çalışmanın bugünlerde daha cazip göründüğünü ancak maddiyattan uzaklaşmanın doğru bir nokta olabileceğini vurguladı.
Bu alanda dokümanların yüzde 99’unun İngilizce olduğuna işaret eden Oruçoğlu, İngilizceye ağırlık vermenin önemine değindi.
“Teknolojiyi öğrenin, bu yazılımı öğrenin” gibi bir öneride bulunmak yerine kendini geliştirmeyi öğrenmenin önemine dikkati çeken Oruçoğlu, savunma sanayisinde faaliyet gösteren firmalara yönelik beklentisini de şu sözlerle ifade etti:
“Bu da sahip çıkılması aslında. Arkadaşlarımıza yurt dışı daha cazip geliyor. Bunun maddiyat gibi unsurları var elbette. Ancak ikinci, üçüncü unsur da etrafımızda görüyoruz arkadaşlarımızın diploma notuna takılarak giremediği firmalar olabiliyor. Halen diploma notunu arayan firmalar var. Yazım sektöründe artık bu çok gerekli bir şey değil. Yani sektördeki firmalara biraz daha özen göstermelerini tavsiye edebilirim. Gençlerimiz de sonuçta can atarak gitmiyor.”
GÜNDEM
22 Aralık 2024SPOR
22 Aralık 2024GÜNDEM
22 Aralık 2024SPOR
22 Aralık 2024SPOR
22 Aralık 2024GÜNDEM
22 Aralık 2024GÜNDEM
22 Aralık 2024