Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Çoştu, iklim değişikliğiyle mücadelede sanayiye atfedilen rolün önemine işaret ederek, ” Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadelede kendi üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getirecek.” dedi.
Sürdürülebilir Ekonomi ve Finansın Geleceği: Küresel Meydan Okumalar ve Fırsatlar Sempozyumu, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde gerçekleştirildi.
Bakan Yardımcısı Çoştu, yaptığı konuşmada, insani krizler ve devletler arası çatışmaların kurulu dünya düzeninin ne kadar sürdürülemez olduğunu gösterdiğini belirterek, “Yaşadığımız pandemi süreci de kurulu ekonomik düzenin kırılganlığına işaret etti. Pandemide ekonomiler adeta durma noktasına geldi. Dünya ekonomisi büyük bir kırılma yaşadı ve insanlık zor bir sınavdan geçti. Bunun etkilerini yaşamaya devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bunun yanında iklim değişikliğiyle alakalı bir trendin de bulunduğunu anlatan Çoştu, “Dünyanın on yıllar içinde inşa ettiği ekonomik düzen, sürdürülemez ve devam ettirilemez bir iklim etkisi oluşturdu ve bunun sonuçlarını yaşıyoruz. Dünya bunun farkına vardı ve iklim değişikliğiyle mücadele gibi bir temel trend oluştu. Bu, ekonomilerden sanayiye ve ticarete kadar her alanda makro bir etki oluşturuyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“Önümüzdeki on yıllar için yepyeni bir döneme gireceğiz”
Çoştu, diğer bir trendin ise teknoloji tarafında olduğunu bildirerek, dünyanın, içinde bulunduğu sınavdan teknolojinin yardımıyla başa çıkma yeteneğini geliştirdiğini söyledi.
Dünyanın teknolojik anlamda seviye atladığını belirten Çoştu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Söz konusu üç trendin bir araya gelmesiyle, önümüzdeki on yıllar için yepyeni bir döneme gireceğiz. Makro dönüşümler, ülkeler için bir taraftan riskler, bir taraftan da büyük fırsatlar üretiyor. Türkiye gibi teknoloji ve sanayi yarışına biraz geç başlamış ülkeler için fırsatlar oluşturuyor. Bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. İklim değişikliğiyle mücadelede sanayiye büyük rol atfediliyor. İklim değişikliğiyle mücadele süreci sanayi üzerinde bir baskı oluşturuyor. Ülke olarak bu hususta iddialı ve samimi bir hedef ortaya koymuş durumdayız. Paris İklim Anlaşması’na taraf olduk, 2053 hedeflerimiz var. Bu noktada ülke olarak samimi ve iddialı hedeflerimiz var. Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadelede kendi üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getirecek.”
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Muzaffer Şeker de sürdürülebilirliğin önemine işaret ederek, “İnsan odaklı sürdürülebilirliği masaya yatırmak önemli. İnsanlığın temel ihtiyaçları çerçevesinde doğal kaynakların tüketimi ve paylaşımının gelecek nesilleri düşünerek dengeli şekilde yürütülebilmesi konularının gözden geçirilmesi gerekiyor. Yoksa kapitalist sistemin ortaya koymuş olduğu her şeyi bir şekilde tüketme ve çılgınca tüketime zorlamak, hepimizi güvenlik odaklı kısır döngüye düşürüyor.” dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Değişikliği Başkan Yardımcısı Tuba Dinçbaş da iklim değişikliği alanında yürüttükleri faaliyetlere ilişkin bilgi verdi.
Hazine ve Maliye Bakanlığı Finans Piyasalar ve Kambiyo Genel Müdürü Deniz Yılmaz da Bakanlığının sürdürülebilirlik alanındaki çalışmaları konusunda değerlendirmede bulundu.
Haber Kaynak : SONDAKIKA.COM
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
26 Aralık 2024SPOR
26 Aralık 2024GÜNDEM
26 Aralık 2024SPOR
26 Aralık 2024SPOR
26 Aralık 2024GÜNDEM
26 Aralık 2024GÜNDEM
26 Aralık 2024